200 yıl önce Selanik'in ve Şam'ın valileri İstanbul'dan
atanıyordu. 200 sene önce Suriye'de ve Yunanistan'da yaşayan
insanlar aynı imparatorluğun tebaası idi.
İmparatorluğun ve Cumhuriyet'in uzun yüzyılları ile yollar epey
ayrıldı.
Bugün Yunanistan ve Suriye dünyanın manşetlerinde. İlki sosyal ve
siyasi sonuçları epey ağır olacak bir ekonomik kriz, diğeri ise
bütün ülkeyi tarumar eden bir iç savaş nedeniyle.
Ve ortada Türkiye. İki komşusundaki gelişmeleri üzülerek ve
kaygıyla izleyen Türkiye.
Yunanistan'da hafta sonu gerçekleşen referandum sonucu tüm dünyanın
en önemli gündem maddesi. Bir yandan bu referandum sonucuna
öfkelenenler (hemen evetçiler), diğer yanda sevinenler (zinhar
hayırcılar) ve beri yanda başka çare yoktu diyenler (şimdi değil
ama sonra evetçiler) şeklinde özetlemek mümkün gibi görünüyor
farklı siyasi duruşları.
Öfkelenenler zımnen Yunan halkını, daha keskin şekilde ise sorumsuz
siyasetçileri, yani aslen Çipras'ı suçluyor. Referandumdan çıkan
sonucun bir nevi intihar olduğunu savunuyor. Acı reçete dışında
çıkışı olmayan bir krizde kolaya kaçıldı diyor. Almanya'nın ve
Troyka'nın bu kararı affetmeyeceğini ve Yunanistan'ın sert bir
şekilde cezalandırılacağını söylüyor.