Taliban'ın ciddi bir direnişle karşılaşmadan bir hafta içerisinde iktidarı eline alması Irak'ta DAEŞ'in sürecini anımsattı. Irak ordusu, ülkenin ikinci büyük kenti Musul'u 10 Haziran 2014'te direniş göstermeden DAEŞ militanlarına bırakıp kaçmıştı. Merkezi hükümete bağlı güvenlik güçleri, yoğunlukla Şiilerin yaşadığı bölgelere çekildi. Arkalarında çok sayıda mühimmat ve araç bırakmışlardı. ABD de ilginç bir şekilde bir gecede pılını pırtısını toplamadan askeri teçhizatını geride bırakarak Afganistan'ı terk etti. Bu teçhizat ve araçlar elbetteki şu anda Taliban'ın elinde. Doha'da eski ABD Başkanı Donald Trump'ın inisiyatifi ile başlayan Afganistan Barış görüşmeleri bir uzlaşı ile değil, yeni Başkan Joe Biden'ın pat diye çekilme kararını duyurması ve Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani'nin ülkeden kaçması ile sonuçlandı. Bazı kaynaklara göre; Gani'nin ülkeden kaçmasının ardından ABD bizzat Taliban'a "Kabil sokaklarında güvenliği sağlayın." talebinde bulundu. Görünüşe bakılırsa ABD Afganistan'ı Taliban'a teslim etmiş. Taliban'a baktığımızda ise 20 yıl öncesine kıyasla başka bir profil görüyoruz. Kitle iletişim araçlarını iyi kullanan, sosyal medyada aktif, kadınların çalışmasına...