Dokuz yıldan buyana kararsız kalan Paris Uluslararası Tahkim Divanı, Türkiye aleyhine açılan Irak Kürt bölgesi petrolünün ihracatı davasında Irak merkezi yönetimini haklı buldu. Tahkim Divanı'nın Türkiye'ye yüklü miktarda tazminat cezası kestiği bu kararın siyasi bir karar olduğu açık ve net. Fransa her ne kadar 1973 Yılında Ankara ve Bağdat arasında imzalanan anlaşmayı referans alsa da bu karar bölgedeki fitili ateşleyebilecek nitelikte. Kamuoyunda "Bağdat'ın rızası dışında Irak Kürt bölgesinden çıkarılan petrolün Türkiye üzerinden dünyaya satıldığı" şeklinde bildiğimiz bu sevkiyat aslında günlük bazda 400 bin varil Kürt petrolünü 70 bin varil de Bağdat'ın petrolünü dünyaya taşıyordu. Dolayısıyla Ankara'nın hem ticari hem de siyasi anlamda söz sahibi olduğu bir durum var. Ayrıca Türkiye petrol sahalarındaki en etkin üç aktör devletten biri. Öte yandan Rus petrol ve gazına yönelik ambargolar nedeniyle Avrupa'da arz talep dengesi alt üst olmuş durumda. Avrupa Rus gazına erişemezken Moskova petrolünü dünya piyasalarından çok daha ucuza, Çin ve Hindistan'a ihraç ediyor. Hindistan ise kelepire aldığı petrolü Avrupa'ya, Rusya'nın sattığından daha pahalıya ihraç ediyor. Bir yandan...