Altı yıl önce terör örgütü DEAŞ, yaklaşık 700 bin Ezidinin yaşadığı, onlar için kutsal sayılan Irak’ın Sincar bölgesine saldırdı. DEAŞ en az beş bin erkeği öldürdü ve yaklaşık yedi bin kadını ve çocuğu köle olarak kaçırdı. Bu trajedi hala Ezidilerin yüreğinde kanayan bir yaradır…
Selçuklu ve Osmanlı döneminde kendi bölgelerinde özgürce yaşayan Ezidileri son yüz yılın en acımasız teröristleri şeytana tapan, kutsala küfreden bir topluluk olarak görüyordu. DEAŞ bu halkı, bu zanla yok etmek istedi. İslam, Hristiyanlık ve Hinduizm’den feyz alan, beş bin yıldan daha eski Ezidiliğin tarihten ve coğrafyadan silinmesi hedefleniyordu.
DEAŞ tarafından gerçekleştirilen bu kıyım daha doğrusu soykırım, zamanımızın en elim savaş suçlarından biri olarak tarihe yazıldı.
DEAŞ geldiği gibi veya sponsorlarının istediği bir zaman diliminde bitti. Sincar bölgesi kurtarıldı ancak Ezidiler korkunç olaylardan sonra hala kendilerine gelemedi. Üç bin kadın hala kayıp. DEAŞ’ın toplu mezarlarının henüz tamamı keşfedilmedi. Saldırıdan altı yıl sonra, 360 bin Ezidi hala mülteci kamplarında yaşıyor.