AB diplomatlarının tesbitiyle, Türkiye’nin son 17 yılın “en kötü
karrnesi” olan ve siyasî iktidar hesâbına sırf seçimleri olumsuz
etkilememesi için iktidarın “isteği”yle açıklanması bir ay
ertelenen AB İlerleme Raporu’na karşı Ankara âdeta şaşkınlık
içinde.
Aday ülkelerin, demokrasi, özgürlükler, insanî gelişim, insan
hakları, hukuk devleti, ekonomi, malî ve sosyal durumunu
değerlendiren AB ölçümlerinin yer aldığı önceki raporlarda da
onlarca kez “ilerleme yok” ve “endişeliyiz” denilirken, son raporda
ilk kez “ciddî endişeler”le “demokrasi, özgürlükler, yolsuzlukla
mücadelede ‘gerileme’ olduğu” gerçeğinin bildirilmesine karşı,
Ankara7dan hâlâ AB’ye rest çeken söylemler savruluyor. Algı
operasyonu politik atraksiyonlara başvuruluyor.
Bunun sebebi, şüphesiz bugün iktidarın AB’ye dair esaslı bir perspektifinin olmaması. Bundandır ki, başta yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yolsuzluklarla mücadele ile ifâde özgürlüğüne dair Türkiye’nin kırık notunu gösteren rapora, hükûmet ve iktidar partisinden farklı tepkiler veriliyor.