OHAL hoyratlığında on binlerce vatandaşın
sorgusuz-sualiz-yargısız tutuklanması, yüz bini aşan kamu
görevlisinin KHK’larla ihrâcıyla ayyuka çıkan ve vicdanları kavuran
adâletsizliklere karşı ana muhalefetçe başlatılan ve toplumun bütün
kesimlerinin destek verdiği “adalet yürüyüşü”ne iktidarın garip
tepkisi birçok çarpıklığı açığa çıkarıyor.
Geniş kitlelerin mâruz kaldığı mağduriyetlere ve hak arayışlarına
kulak vermek, haksızlıkları gidermek yerine yürüyüşü
“itibarsızlaştırma”ya yelteniliyor.
Garabetli çarpıtmaların ardı arkası gelmiyor. En üst düzeyden “yürüyüş”ün “15 Temmuz ‘darbe girişimi’nden farkı olmadığı” ithamlarıyla “Onların elinde 1-16’lar vardı, tanklarla, toplarla yürüyorlardı, siz de yollarda yürüyorsunuz!” gibi çarpık ve tahrikli kıyaslar yapılıyor.