Ankara’da siyasî iktidarın Suriye’ye müdahaleye ısrar ettiği ve
hatta koalisyon denklemlerinin de bu hesapla kurulduğu
belirtiliyor. Türkiye adım adım Suriye’deki savaşa müheyya hale
getiriliyor.
Lider tâlimatıyla MHP’nin Meclis Başkanlığında muhalefetin adayına
destek vermeyip iktidar adayının seçilmesine sebebiyet vermesinin
altında “Suriye plânı” olduğu ve hatta hükûmetin Suriye’ye girme
hevesini kamçıladığı açık açık konuşuluyor.
Gelinen noktada, MHP’li vekillerin boş oy vermekle AKP’ye arka çıkıp adayını seçtirmesinin muhtemel bir AKP-MHP “savaş ve müdahale koalisyonu”na zemin oluşturduğu tartışmaları ortasında, Bahçeli’nin Suriye’ye askeri müdahalede Saray ve hükûmete “Türkiye, hiçbir uluslar arası kararı ve desteği beklemeden nefsi müdafaa için Suriye”ye girin!” çağrısıyla açığa çıkmış.
Keza mevcut “tezkere”nin Suriye’ye askeri operasyonda hükûmetin elini kolaylaştırdığını belirtip, müdahaleyi “uluslararası hukuktan çıkan hakkı” olarak lanse etmesi bunun ifâdesi.
Tesbit şu ki, her ne kadar dünya kamuoyu önünde zâhiren karşı çıksa da, ABD ve “savaş koalisyonu” güçlerinin Suriye’ye küresel hegemonya ve çıkarları hesâbına Suriye’ye askeri operasyonla “tampon bölge” projesini Türkiye’ye ihale edip bütün bedelini de fatura etme peşindeler.