Terörün azdığı, peşpeşe gelen şehid cenâzelerinin geldiği, ekonominin s.o.s sinyallerini verdiği, Türkiye’nin yanıbaşında süren iç savaş kargaşası başta olmak üzere içte ve dıştaki ağır gündemde Ankara’da tam bir siyasî satranç oynanıyor.
Siyasî partiler, bir erken seçim hesabında. Meydanlarda halka karşı kullanacakları argümanlar için politik hamleler ve manevralar peşinde.
Bu satırların yazıldığı sırada Davutoğlu-Bahçeli görüşmesi devam ediyordu. Gerçi kritik virajda “şartlı koalisyon” isteyen MHP’nin “şartları”nın başında gelen “Anayasa’nın ilk dört maddesinin korunması”nın kabul edileceği, “çözüm süreci’nin derhal bitirilmesi”nin bizzat Cumhurbaşkanı’nın “buzdolabında” ifâdesiyle zaten askıda olduğu, “yolsuzluklarla mücadele”nin önşart olarak onaylanıp 17-25 Aralık yolsuzluk - rüşvet soruşturmaları yargıya havale edilebileceği söyleniyordu. Geriye “Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırları içine çekilmesi”nde de orta bir nokta bulunacağı belirtiliyordu.