Seçim sath-ı mailinde, âdeta bir yerlerden düğmeye
basılmışçasına “provokasyon provası yapıldı.
Özellikle “askerlerin çatışma bölgesinde terk edildiği” tepkilerine
karşı Genelkurmay’ın askerleri kurtaran vatandaşlara teşekkür
etmesi, “kirli senaryo”ya dair soru işâretlerini çoğaltırken,
karşılıklı suçlamalar “çözüm süreci”nin bir defa daha rafa
kaldırıldığının açık sinyallerini verdi.
Hükûmetle İmralı ve arasında müzâkere edilip deklâre edilen “Dolmabahçe mutâbakâtı”na karşı çıkan Cumhurbaşkanı’nın, “Terör örgütleriyle masaya oturmak devletin çöküşüdür ve vatana ihânettir” çıkışıyla tertiplediği mitinglerde “milliyetçi mesajlar”la oy devşirme taktikleriyle yeniden tetiklendi.
Çatışma ve şiddet üzerinden siyaset, en evvel siyasî iktidarın en büyük iddialarının başında gelen “çözüm süreci”ni vurup berhava etti.
Bir dizi tahditli – şantajlı açıklamanın ardından, en son Kandil’den yapılan açıklamada PKK’nın Bahar aylarında toplayacağı “silahlara veda kongresini’ toplamaktan vazgeçtiği bildirildi. (Vatan, 3.5.15)
SALVOLAR SÜRÜYOR…
Oysa Öcalan’ın PKK’nın bahar aylarında kongresini toplayıp silâhlara veda edeceği çağrısı vurgulanmıştı. Peşinden Nevruz’da Diyarbakır meydanında okunan “Öcalan’ın mektubu”nda, PKK’nın silâhlı unsurlarının Türkiye’yi terk edeceğine dair bu çağrı tekrarlanmıştı.