15 Temmuz soruşturma sürecindeki tasfiyelerin perde arkası
tartışılıyor.
“Darbe girişimi” bahanesiyle ‘OHAL uygulaması” perdesinde yargısız
KHK’larla tırmandırılan ihraçların “irtibat” ve “iltisak”
garabetiyle en çok muhafazakârları hedeflediği siyasî iktidara
yakın mahfillerce de belirtiliyor.
Darbe girişiminin ardından “FETÖ operasyonunun büyük ağırlığı muhafazakâr tabana yönelik gerçekleşiyor” diye haksızlık ve hukuksuzlukların “meşrûlaştırıldığından” yakınan Ahmet Taşgetiren’in sözkonusu soruşturmaların “siyasî faturası”nın “tahmin edilenden daha derin olacağı” ikazı öncelikle furyanın içyüzünü ele veriyor.(Star, 30.5.17)
“Perinçek yargıyı niye öptü?” başlıklı yazısında 12 Eylül 1980’de 650 bin devrimciyi gözaltına alan ve tutuklayan yargıdan, bugün 70 bini bulan FETÖ mensubunu tutuklayan yargıya geldiğine sevinen Perinçek’in, “Yargın altın devrini yaşıyor” övgüsünün tasfiyelerin arka plânını açığa çıkardığına dikkat çekiyor. (a.g.g. 28.6.17)