Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilâtı’nın (OECD)
ölçümlerinde, Türkiye’nin eğitimde sondan üçüncülükle sınıfta
kalması, eğitim sisteminin ciddî restorasyonunu zarurî kılıyor.
2006’da OECD ülkeleri arasında Fen Bilgisinde 43. sırada yer alan
Türkiye’nin 52. sıraya düşmesi, Matematikte 44. sıradan 50’ye
gerilemesi ve öğrencilerin kendi dilinde okuduğunu anlamada 50.
sırada kalmasıyla yeni nesillerin anlama ve kavrama kapasitesinin
durumu, ilkokuldan üniversiteye Türkiye’nin eğitim sorununun vahim
vaziyetini açıkça bildiriyor.
Vakıa şu ki, son 14 yıllık AKP iktidarında 6 defa hükûmetin
değişmesine karşı, aynı iktidarın her yeni bakanıyla her şeyin
silbaştan ele alınmasıyla 13 kez değiştirilen eğitim sisteminin tam
bir kargaşaya döndüğü iktidar cânibince de ikrar ediliyor.
En son Mart 2012’de Millî Eğitim Bakanlığı’ndan ve hatta bakandan
habersiz, iktidar partisi milletvekillerinin dahi bilgileri
olmadan, hiçbir plâtformda tartışılmadan tepeden yaptırılan
“teklif”le gece yarısı operasyonlarla Meclis’ten apar topar
geçirilen “4+4+4 yasası” başta olmak üzere Türkiye’nin eğitim
meselelerinin ele alınmasının gereğini gösteriyor.