Millî Eğitim’in sorunları ders yetersizliği, defalarca
değiştirilen ders müfredatında eski – yeni bakanların açık
ikrarıyla “Atatürkçülüğün arttırılıp yaygınlaştırılması”yla
kalmıyor; yaz – boz tahtasına dönüştürülen “eğitim sistemi”nde her
defasında ya çalınan veya yanlış sorularla çöken “sınav sistemi”nin
karman çorman hale getirilip kaosa sürüklenmesiyle daha da
kargaşaya itiliyor.
Bilindiği gibi, AKP iktidarında önce 2005’te LGS’nin yerine OKS
konuldu. Ardından 2007’de OKS’nin yerine bu kez üç aşamalı SBS
getirildi. Peşinden 2004’te ilk kez uygulanan TEOG (Temel Eğitimden
Ortaöğretime Geçiş) ikame edildi. Dönemin Millî Eğitim Bakanları
her defasında yeni sınav sisteminin “en iyi çözümü getiren en
önemli projeleri olduğunu” söylediler.
Aslında iktidar cânibinde TEOG’a hiçbir itiraz yoktu. Dahası, Millî Eğitim Bakanlığı gelecek eğitim öğretim yılında TEOG sistemi kapsamında öğrencilerin ifade ve analiz yeteneklerini geliştirmek amacıyla “açık uçlu sorular”ın yöneltileceğini açıkladı. Millî Eğitim Bakanı, “İlk TEOG’dan başlamak üzere objektif puanlama için 6-8 arasında açık uçlu soruyu öngörüyoruz” diye konuştu.
Ancak hemen peşinden Cumhurbaşkanı’nın “Ben tâlimatımı verdim, TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG’un kaldırılması lâzım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı” çıkışıyla TEOG sınavı rafa kaldırıldı.