“Musul meselesi"nin arkaplanı-5
Tesbit şu ki, emr-i vakilerle Türkiye’nin güvenliği ve istikrarını
tehdit ediliyor, terör ve göç dalgaları pompalanıyor; soğuk savaş
sonrası bölgenin haritası yeniden şekillendiriliyor.
Keza Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminın yanısıra Musul – Kerkük bölgesi de Bağdat’tan koparılarak, Irak emperyal güçlerin hegemonyalarına göre ufaltılıyor.
Suriye’de Öcalan’ın “demokratik konfederalizm stratejisi”ne uygun olarak küresel güçler ve “İsrail hesâbı”na ülkenin toprak bütünlüğü parçalanıyor. Fırat’ın doğusunda muhtelif derinliklerde 500 kilometreden fazla sınır hattını kontrol eden PYD-YPG, Kuzey Suriye’de “Rojova/Batı Kürdistan koridoru” teşkil edilirken, IŞİD unsurlarının toplandığı bir “terör kantonu”na alan sağlanıyor.
Cerablus operasyonu ile Türkiye’nin, Fırat’ın batısında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte tuttuğu –henüz 20-25 kilometreyi bulan ve 50 kilometreyi bulacağı söylenen- “terörden arındırıldığı” belirtilen alanın söz konusu silâhlı örgütlerin tasallutundan nasıl korunacağı muamması devam ediyor.