Menfur kalkışmanın üzerinden üç aya yakın süre geçtiği halde
darbenin arka plânı hâlâ karanlıkta.
Yeni yasama döneminin başında özellikle iktidar partisi etrafında
kopan “darbe girişiminin siyasî ayağı” tartışmalarıyla sanki darbe
önlenmiş değil de darbe olmuş gibi her tarafta korku, sinmişlik ve
suskunlukla Ankara’da ağır bir hava hâkim. Parlamento gündem
dağınıklığında.
Keza aylardır Cerablus üzerinden Suriye iç savaşı bataklığına çekilme tehlikesi devam ederken, Bağdat’a rağmen “Musul operasyonu”yla Irak’a müdahalenin Türkiye’ye ve topyekûn bir defa daha büyük bedeller ödeten acı ve akıbetsiz tuzağa düşürülmesi tartışılıyor.
Bu süreçte peşpeşe telkinlere mukabil, turizm ve ihracattaki düşüşün yanı sıra artan işsizlikle, duran yatırımlarla ekonominin kırılganlığına dair istifhamlar artıyor.
Aslında Meclis’te âcilen görüşülmesi gereken OHAL KHK’larının, iktidar grubunca Meclis’in apar topar tatile sokulması manevrasıyla ertelenmesi, garabetli sürecin sinyallerini çakmıştı.
“YURTTA SULH KONSEYİ”
Yeniden uzatılan KHK’larla resmî verilere göre, 115 binden fazla kamu çalışanı görevinden uzaklaştırılmış. 59 bin 841 personel memuriyetten çıkartılmış. 40 bini hakkında soruşturma sürüyor.
Düşülen vartada, 35 sağlık kuruluşunun kapısına kilit vurulmuş. 65 bin öğrencinin okuduğu 15 üniversite ile 183 bin öğrencinin eğitim gördüğü 1061 öğretim kuruluşu kapatılmış. Raporlarda bir milyon mağdurdan bahsediliyor.
Ayrıca 129 vakıf, 1125 dernek, 19 sendika ile 4262 özel kurum ve kuruluş mühürlenip devletçe bütün mal varlıklarına el konulmuş. 3 haber ajansı, 16 televizyon, 29 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi/dağıtım merkezine ek olarak çocuk televizyonlarının da bulunduğu 12 kanal daha karartılmış.
Yine on binlerin istihdam edildiği işyerlerine kayyım atanıp tüketilmesiyle, tıpkı 29 Şubat “postmodern darbe” sürecinde olduğu gibi Anadolu sermayesine darbe vurulup tasfiye ediliyor.
Ne var ki, sür’atle yargı önüne çıkarılıp hesap sorulması gereken “darbe plânı”nda yer alan elebaşları ve her türlü lojistik desteği verenler, savaş uçaklarıyla alçak uçuş yapıp Meclis’i, bombalayanlar, vatandaşı, polisi katledenler daha tam tesbit edilip yargının önüne çıkarılmış değil.