Menhus “darbe girişimi”nin ardından, Başbakan’ın açıklamasıyla,
on bini aşan gözaltı ve 17 bine ulaşan tutuklamaların yanı sıra tam
gaz süren “bürokraside büyük tasfiye”yle 76 bin 597 memurun açığa
alınıp 4 bin 897’sinin ihrâcıyla tasfiyelerin toplam 81 bin 494
kişiye varmasıyla kalınmıyor.
Yüz binlerce memurun “az şüphe” ile “gri memur” yaftalamasıyla
tâkibe alındığı süreçte, en üst düzeyde halka yapılan “Bu câmiaya
mensup olanları savcılara, karakollara ihbar edin!” çağrılarıyla
yetinilmiyor.
Psikolojik algı operasyonuyla mahalle muhtarlarının ve hatta bakkalların “muhbirlik” yapması isteniyor.
Her ne kadar kendilerini “tanık” olarak lanse etseler de, son dönemin gözde “meslek”leri “trollük” ve ” “tetikçiliği” aşan “ihbarcılık”la “alâmetler” - “emâreler” üzerinden jurnalcilik salık veriliyor.
“İTİRAFÇILAR”IN İTİBAR SUİKASTI
En vahimi, âdeta birer “bilirkişi” gibi ekranlarda saatlerce konuşturulan “devşirilmiş kriminal tipler”in “FETÖ’cü listeleri” vermeleri. En çarpıcısı da, halen neye ve kime hizmet ettikleri meçhul “nâdimler”in büyük itibar görüp, muhalefet etme potansiyeli taşıyan isimleri peşpeşe sıralayarak, büyük bir heves ve ihtirasla itibar katliamı yapmaları.