Meclis Başkanlığı seçimi, siyaseti âdeta tıkadı. Günlerdir bir muhalefet partisinin iktidar partisi adayını seçtiren garip siyasî tercihinin mantığı tartışılıyor.
Seçimden sonra HDP’nin içinde bulunduğu hiçbir formülde yer almayacağını deklâre eden Bahçeli ve MHP sözcülerinin, AKP’nin adayına desek vermekle “olmazsa olmazları”nı peşinen berhava etmesi çarpıcı.
Öncelikle Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak seçim öncesinde meydanlarda “milliyetçi oylar”a oynama hesâbına açık açık “Dolmabahçe mutâbakatı”nı tanımayıp “masayı devirdiği” tavrına ve “Kürt sorunu yoktur” söylemiyle “çözüm süreci”nin zaten askıda olduğu belirtiliyor.
Keza, Başbakan’dan parti temsilcilerine “Cumhurbaşkanı’nın meşrûiyetini tartıştırmayız” ön şartlı çıkışlarına rağmen, “hep meydanlarda oldum, olacağım” diyen Erdoğan’ın tartışmalı Beştepe’deki Saray’dan çıkıp Çankaya’ya yerleşmesiyle tarafsız kalması da mümkün görünmüyor.