Ekonomi politikalarında iktidar partisinin 2002’de deklâre
edilen ve peşindeki 2007 ve 2011 seçimlerinde tekrarlanan
vaadlerden “gelir dağılımında adâlet”teki başarısızlık dikkati
çekiyor.
AKP’nin 13 yıllık “çıraklık”, ”kalfalık” ve “ustalık” dönemlerinde
ortaya çıkan tablodan sonra 2015 seçim bildirgesinde da -daha üç
dönem daha iktidarda kalacakmış gibi- 2023 hedefleri gösteriliyor.
Lâkin Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) yayınladığı
“Türkiye raporları”nda, demokratikleşmeden ekonomiye, temel hak ve
özgürlüklerin hayata geçirilmesinden gelir eşitsizliğine,
Türkiye’nin AB standartlarından daha da uzaklaştığı görülüyor.
Öncelikle, ekonomiden sorumlu Bakan ve Mâliye Bakanı’nın “ekonominin büyüdüğü” iddialarına mukabil, OECD üyesi Güney Kore’de işsizlik oranı yüzde 3, Hollanda’da yüzde 4 olmasına karşı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) değerlendirmesiyle işsizlik oranının 11.3’u bulması, gelir dağılımındaki eşitsizliğin temel sebeplerinden sayılıyor.
Kaldı ki 3 milyon olarak ifâde edilen işsizlere, iş bulmaktan ümidini kesip iş aramaktan cayan ve mevsimlik çalıştığı için işsiz duruma düşenler ilâve edildiğinde gerçek işsizlik yüzde 20’leri aşıyor.
OECD’DE YOKSULLUKTA ÜÇÜNCÜ