Otuz yılı aşkındır Türkiye’nin gündeminde olan ve AB ilerleme raporlarında Ankara’nın söz verdiği, 12 Eylül darbesinden kalma siyasî partiler ve seçim sisteminin demokratikleştirilmesi, yine demagoji, saptırma ve çarpıtmalarla ötelenmek isteniyor, kamuoyu oyalanıp yanıltılıyor.
En son, her fırsatta Cumhurbaşkanı’nın “Baraj konusunda bir çalışma yok” diye kesip atmasıyla bunun ilk işâretleri verildi.
Seçmenin tercih hakkını yok eden “seçim barajı”nın düşürülmesi yerine, hiçbir demokratik sisteme yakışmayan, seçmen irâdesini ve temsilde adâleti berhavayla büyük haksızlıklara ve siyasî inkıbaza sebebiyet veren “yüksek seçim barajı” politik çıkarlar uğruna sahipleniliyor.