İsrail’in fütursuzca “Kudüs’ü Yahudileştirme”sinin birçok sebebi var. Ancak bunların başında İslam ülkelerinin ve Türkiye’nin ekonomik ve ticari işbirlikleri geliyor.
AKP iktidarında artan savunma sanayi, silâh alımı ihalelerinin yanısıra 15 Temmuz 2004’te Resmî Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, GAP’ı, KOP’u (Konya Ovası Sulama Projesi) ve Tuz Gölü’nü içine alan, tarımdan tohumculuğa, sulamadan hayvancılığa, güvenlik ve çevreden pazarlamaya geniş kapsamlı “mutâbakat zabıtları”yla stratejik ekonomik işbirliği geliştirildi.
Keza, devletin resmî ajansı AA’nın Ankara ve Telaviv’in Ekonomi, Sanayi ve Ticaret bakanlıklarından derlediği verilerle, Türkiye-İsrail ticaret hacmi, son yıllarda büyük artış gösterdi.
Mâlum “one minute” çıkışından sonra da İsrail’le her türlü ekonomik ve ticarî anlaşmalar devam etti. Türkiye’nin onayıyla “Nükleer silâh sınırlandırılması”nı kabul etmeyen İsrail, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na (UAEK) üye edildi; Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) alındı; İsrail’in NATO karargâhında temsilcilik açıp askerî tatbikatlara katılması sağlandı.
TİCARET HACMİ KAT KAT ARTTIRILDI