Yurdun dört bir yanından terör saldırıları ve operasyonlar vartasında şehid cenâzeleri gelirken, içte ve dışta devâsa problemlerle karşı karşıya kalan Türkiye, siyasî hesaplar uğruna krize sürükleniyor.
Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı, son üç seçimde beklenmediği ve 10-18 günde yeni hükûmetler kurulduğu halde, Meclis Başkanı ve Başkanlık Divanının seçilmesi “gerekçesi”yle süreci geciktirdi. Seçimden bir ay sonra ancak müstafi Başbakan’a hükûmet kurma görevini verdi. Ve seçimin üzerinden yetmiş gün geçtiği halde hâlâ bir arpa boyu mesâfe alınmadığı görüldü.
CHP’nin dört yıllık geniş tabanlı yüksek profilli bir koalisyon önerisine karşı, her ne kadar AKP sözcülerince “süreli reform koalisyonu” teklif edildiği iddia edilse de, görüşme tutanaklarından, “üç aylık seçim hükûmeti” önerdiği ve herhangi bir koalisyon teklifi yapılmadığı su yüzüne çıkıyor.
Ve sonuçta iktidar partisinin, koalisyon değil mevcut –üyelerinin büyük bir bölümü milletvekili dahi olmayan- müstafi geçici hükûmetle ya da yine bir AKP seçim ve azınlık hükûmeti ile “tekrar seçim” istediği bâriz bir biçimde ortaya çıkıyor.