Başbakanlıkla birlikte “parlamenter sistemi” tasfiye eden, hukuk
devletinin temel vasfı kuvvetler ayrılığını, Meclis’in kanun yapma
ve denetim işlevini ortadan kaldıran, cumhurbaşkanına tek başına
OHAL’ı ilân ile Kanun Hükmünde Kararnâme (KHK) çıkarma yetkisini
veren anayasa değişiklikleri kavgalı yoğun tartışmalarla
geçirilirken, yeni KHK’lar da peşpeşe çıkarılıyor.
OHAL’in apar topar Meclis’in önüne getirilip ikinci kez üç ay
uzatılmasının üçüncü gününde üç yeni KHK ile daha önce resmen
açıklanan kamudaki 83 binden fazla kamu personelinin ihracına yeni
binler ekleniyor.
“Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nca 2/1/2017 tarihinde kararlaştırılmıştır” denilen ve 6 Ocak 2017 tarihli Resmî Gazete’nin “mükerrer sayısı”ndaki 679 sayılı KHK’nın başında “Kamu personeline ilişkin tedbirler” başlığı altında, “Terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulu’nca devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut irtibatı olan ekli liste(ler)de yer alan kişiler kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır” ibâresiyle, bakanlıklardan ve kamu kurumlarından 8 bin 399 kamu görevlisi ihraç ediliyor.