Ankara’da, ikinci turu bayram sonrasına kalan görüşmelerde her
ne kadar koalisyon ihtimali daha öne çıksa da, erken seçim hâlâ
güçlü bir alternatif olarak duruyor.
Tesbit şu ki, koalisyon görüşmeleri Cumhurbaşkanın açık ifâdesiyle
“tekrar seçim”in baskısı altında. Bu yüzden, siyaset halkın
sandıkta verdiği mesaja göre uzlaşma ve gittikçe katlanan iç ve dış
sorunlara çözümler üretme yerine, seçime dönük politik taktik
savaşları içinde.
Hatta koalisyon turlarının göstermelik olduğu, erken seçimi istemeyen yeni milletvekillerini seçime ikna etme taktiğiyle 45 günlük süreci harcatmak maksadıyla yapıldığı ileri sürülüyor.
Aslında iktidar partisi adına manipülasyonlarla yönlendirme yapan şirketlerin hâricindeki bütün anketler, Kasım/Aralık’ta gidilecek bir seçimde sonuçların pek değişmeyeceği tesbitinde. Erdoğan’ın ısrarla istediği “başkanlık sistemi”ni yine getiremeyeceği, hatta AKP’nin de tek başına iktidar için ihtiyaç duyduğu 18-20 milletvekili daha kazanmak yerine mevcudu dahi muhâfaza edemeyeceği belirtiliyor.
Esasen, yeni bir seçime bir milyarın harcanacağı, partilere Hazine’den 100’lerce milyonluk “seçim yardımı”nın yanı sıra reklâm ve propaganda masraflarıyla ber erken seçimin zaten sıkıntılı olan ekonomiyi daha da zorlayacağı, kamuoyunun enerjisini heba edeceği ortada.