Başşehirde yoğun koalisyon hesapları ve arayışlarıyla nabız yoklamaları sürerken, seçim öncesi demokrasi ve hukuku darbeleyen dayatmalara dair itiraflar devam ediyor.
Yeni hükûmetin hak ve özgürlükleri öncelemesi çağrıları ortasında “devletin gizli anayasası” Millî Güvenlik Siyaset Belgesi’ne (MGSB) dinî cemaatlerin alınmasına dair ikrarlar dikkat çekici.
Bilindiği gibi, evvelâ 25 Ağustos 2004 tarihli MGK’nın 481 sayılı “yurt içi ve yurt dışı Nurculuk faaliyetlerine karşı eylem plânı hazırlanması” kararıyla bütün cemaat ve tarikatlar hedefe konuldu.
Akabinde MGSB’nin 2005 gündeminde “iç tehdit” bölümünden çıkarılan “irtica tehdidi” tâbiri yerine “din istismarı” ve “aşırı dinî örgütler” “tehditleri” ikame edilerek, devletin dinî cemaatleri ve tarikatları izleyip fişlemesine “kırmızı kitap”ta “yasal zemin” hazırlandı.
Ve ardından da Başbakanlık Uygulamayı Tâkip ve Koordinasyon Kurulu’nun (BUTKK), bakanlıklara ve devlet kurumlarına gönderdiği “İrticaî faaliyetlere karşı yürütülecek ek ‘eylem plânı”yla “gizli” ve “kişiye özel” direktiflerle dinî cemaatlerin/grupların izlenip fişlenmesine dair genelgelerle geri bildirimler ve yazışmaların yapıldığı belgeleriyle ortaya çıktı…