Referandum sürecindeki çarpıtmalardan biri de “Başkanlık olmazsa terör artar, ekonomi krize girer, ülke bölünür ve batar” söylemiyle kargaşa ve kaos korkusunun pompalanması.
Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsünün, saldırıların ancak ‘partili cumhurbaşkanlığı’nı içeren anayasa değişikliği teklifine referandumda ‘evet’ çıkması halinde kesileceği” anlamına gelen çıkışı bunun son örneği. (AA, 24.1.17)
Özellikle “Bundan sonra da suikastlar, canlı bombalar, vesâireler devam edebilir” ihbarıyla “terör örgütleri, yakın stratejik işbirliği içerisindeki güçlerle, ağababalarıyla birlikte Türkiye’ye diz çöktürmek istiyorlar” diyerek, terör örgütlerinin “başkanlığı istemediği” açıklamasıyla, “Aman şu referandumda ‘evet’ çıkmasın’ diye terör örgütlerini de kullanarak Türkiye’de bir korku atmosferi oluşturabilirler, halkı canından bezdirecek bir noktaya getirebilirler; ancak referandumda büyük oranda ‘evet’ çıktıktan sonra da bu terör örgütleri, hiçbir şekilde sesi soluğu çıkmayacak noktaya gelirler, motivasyonlarını da kaybederler” ifadeleriyle, “hayır” diyecek vatandaşlar “terörü destekleyecekleri” çarpıcı imâsıyla peşinen töhmet altında bırakılıyor.