“IŞİD’den kurtarılması” perdesinde…
Lozan Konferansında dahi “misâk-ı millî” sınırlarında kabul edilip
akıbeti Türkiye ile İngiltere’nin ikili müzâkerelerine havale
edilen Musul ve Kerkük’ün statüsü, İngilizlerin sinsi siyasî
oyunları ve Ankara’dakilerin teslimiyetçiliğiyle Türkiye’den
koparılıp İngiltere’nin hegemonyasına terk edilmişti.
Birinci Dünya Savaşının akabinde 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesinin ardından 1 Kasım’da Musul’a giren İngiliz işgal kuvvetleri, İstanbul’dan gelen emir üzerine Osmanlı birliklerinin Musul’dan çekilmesiyle 15 Kasım 1918’de işgali başlattı.
Lozan’da İngilizlere bırakıldığı için Meclis’te büyük tartışmalara yol açan başarısız dış politikalarla göz göre göre kaybedilen Musul 90 yıl sonra yeniden kaybediliyor.
Musul dün masada kaybedilmişti. Ve ne yazık ki bugün de ufuksuz ve öngörüsüz dış politikalarla “Musul meselesi”nde Türkiye masada bile değil.
ÇIKMAZ POLİTİKALAR
Bilindiği gibi, 650 asker ile 20-25 tanktan oluşan Türk zırhlı birliğinin konuşlandığı, Peşmegelerle muhtelif milis grupların eğitildiği Musul’a 12 kilometre yakındaki “Başika Kampı krizi” üzerindeki söz düellosu Ankara ile Bağdat arasında gerginliği arttırdı.