Cevher İlhan Yeni Asya Gazetesi

OHAL KHK’ları yargıya tabi tutulmalı

Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarıyla mağdur olan kişi ve kurumların itirazlarını incelemek üzere kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun bu kapsamdaki bütün ihraç ve kapatma – el koyma...

27 Ocak 2017 | 962 okunma

Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarıyla mağdur olan kişi ve kurumların itirazlarını incelemek üzere kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun bu kapsamdaki bütün ihraç ve kapatma – el koyma dâvâlarına bakmasının çok zor olduğu belirtiliyor.
Öncelikle komisyon’un yedi üyesinden üçünü Başbakan’ın, birini Adalet ve birini İçişleri bakanının belirlemesiyle, yargının (HSYK’nın Yargıtay ve Danıştay’ın birer tetkik hâkimi olmak üzere) ancak iki üyeyi verebilmesi, dört üyeyle toplantı ve karar yeter sayısı olması, sekretarya hizmetlerinin Başbakanlık tarafından yürütülmesi, daha baştan komisyonun tarafsızlığına gölge düşürüp siyasî iktidarın uhdesine sokuyor.

Esasen “mahkûmiyet kararı aranmaksızın”, tek kelime savunmaları alınmadan sorgusuz-sualsiz, yargısız kamu görevinden çıkarılanların, “rütbe ve memuriyetlerinin alınmasının yanısıra asla eski görevlerine kabul edilmeyecekleri, bir daha kamu hizmetinde doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilip istihdam edilmeyecekleri” hükmü peşinen bu KHK’ları muallel duruma düşürüyor.

Bu bakımdan komisyonun Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı’nın önerisi mahkemenin önünde yığılıp içinden çıkılmayan, 80 bin başvurunun 65 binini oluşturan bu bireysel başvuru dosyalarının komisyona havalesi için kurulduğu anlaşılıyor. (Hürriyet, 24.1.17)

KOMİSYONLA DOSYALAR YETİŞMEZ

Anayasa Mahkemesi’nin önünde bulunan, 15 Temmuz sonrası yapılan ve 3 bin 500’ü henüz kayda geçirilemeyen 65 bin OHAL kaynaklı bireysel başvurunun komisyona gönderilmesi bekleniyor. 90 bini aşkın kamu görevinden ihraç, 10 binden fazla kurum kapatma gibi işlemler olduğu için başvuru sayısının 100 binin üzerine çıkacağı tahmin ediliyor.

Maksimum iki yıllık süresi olan komisyonun, görev süresi uzatılsa dahi bu kadar ağır iş yükünün altından kalkamayacağı, bu gidişle dâvâları karara bağlamanın yılları ve hatta on yılı aşacağı belirtiliyor. Daha kurulmadan komisyonun iki yıl süreyle görev yapacak olması ve Bakanlar Kurulunun bu süreyi birer yıllık aralarla uzatabilmesi bunun göstergesi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Fikri hezeyanlaştıran” siyasî manipülasyonlar 06 Mayıs 2018 | 283 Okunma İktidarınki “hamle,” muhalefetinki “hülle ve hîle”! 29 Nisan 2018 | 198 Okunma “Suriye’nin politikası”nın garabetleri 22 Nisan 2018 | 188 Okunma Bu ne rest, bu ne Patriot müzâkeresi! 08 Nisan 2018 | 217 Okunma Soruşturmalar sulandırılıyor 25 Mart 2018 | 354 Okunma