Türkiye ciddî stratejik açmazda. Suruç katliâmından sonra bir
yandan ABD ve koalisyon güçleriyle Suriye’nin kuzeyinde IŞİD
üzerinden Suriye’ye operasyonlar devam ederken, diğer yandan Kuzey
Irak’taki PKK hedeflerinin vurulması, Türkiye’nin başına ciddî
gâileler duçar ediyor.
Bu çıkmazla baştan beri “hükûmetin değil, devletin kararı” olarak
lanse edilen “çözüm süreci” tam da mesâfe aldığı vetirede
işletilmez hale sokulurken, savaş uçaklarıyla komşu iki ülkenin
topraklarının bombalanması, yanıbaşındaki belâ ve kargaşayı
Türkiye’ye bulaştırıyor.
Gerçek şu ki, şimdiye kadar yapılan onlarca sınır ötesi operasyonlar terör örgütünü tasfiyede işe yaramadı. Keza IŞİD gibi El Kaide örgütlerinin bombalanmasının da bu örgütleri bitiremediği, dahası daha da güçlendirip azdırdığı ortada. Tıpkı 1979’da Batılıların Sovyet işgaline karşı Afganistan’da desteklediği Taliban’ın daha sonra ülkenin başına belâ olması ve yıllardır süren Amerikan bombardımanının bu örgütü bitirememesinde olduğu gibi.
Sözde Şam yönetimine karşı Suriye’de direniş için ortaya çıkan IŞİD’in öncelikle başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere diğer muhalif gruplarla savaşması, bu örgütün de Batılı ecnebi devletlerin-istihbarat servislerinin bir mâmulü olduğunu bir defa daha gösterdi…