Yurt içinde peşpeşe hunharca terör saldırılarıyla şehidler
gelirken, ilk şehidin ve yaralıların verildiği Türkiye’nin Cerablus
askerî operasyonunun süresi ve sonucunun belirsizliği devam
ediyor.
Mâlûm operasyonun amacı, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması,
Kuzey Suriye’de “koridor devlet” emr-i vakisinin önlenmesi ve IŞİD
terörünün sınırdan uzaklaştırılması olarak ilân edilmişti.
Bu kapsamda, Erdoğan’ın son Rusya ziyaretinde “Suriye bölgesel çözüm mutâbakatı”yla öncelikle ateşkesle insanî yardımların önünün açılması ve “siyasî geçiş süreci”nde Şam yönetiminin muhatap alınıp bütün demokratik tarafların yer aldığı “geçici ortak hükûmet”in kurulması öngörülmüştü.
Bu mutâbakat, Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi’nin, belirlenen “yol haritası”nda “Mevcut Suriye yönetimi iç savaşın bitmesi görüşmeleriyle çözümde rol alacak” ifâdesiyle de teyid edilmişti.
Her ne kadar Şam’dan zâhiren vaziyeti kurtaran “toprak ihlâli kabul edilemez” klâsik “tepkisi” gelse de, aslında diplomasi trafiğinde Rusya’nın Şam yönetimini ikna ettiği; terör örgütlerini bölgeden tasfiye amaçlı Cerablus operasyonu sırasında ve sonrasında Ankara’nın Suriye konusunu Şam ile koordineli yürütmesinde uzlaşıldığı açıklamaları yapılmıştı…
SURİYE ÜZERİNDEN “BÖLGESEL OYUN”