“Ramazan etkinlikleri” ile mübarek ayın ruh ve mânâsını rencide
eden kırılma, “Ramazan’ın bir parçası ve gereği” olarak algılatılıp
âdeta kanıksanır hale getirildi.
İlginçtir ki, AKP iktidarında insanları ahlâkî dejenerasyon
tuzağına düşüren “eğlence ve sefahat kampanyası”na sadece
belediyeler değil, diğer devlet kurumları, bazı bakanlıklar da
katıldı.
AB Bakanı Ömer Çelik’in başında bulunduğu dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2013’te “Ramazan’da Caz İstanbullularla buluşuyor” sloganıyla, “dünyanın Ramazan’da yapılan tek caz festivali” övgüsüyle, Bakan Çelik, “cazseverler için erken bayram hediyesi” olarak “Ramazan’da caz festivali”ni başlattı. (İHA, 25.7.13)
Keza büyük şehirlerde, Ramazan’dan önce ve Ramazan boyunca, “Festivaller gümbür gümbür geliyor!”, “Şehrimize yıldız yağacak!” anonslarıyla eğlence ve tüketim çılgınlığı telkin edildi, ediliyor.
Terâvih vaktine denk getirilen, gece yarılarına, sahura kadar süren eğlence furyasında “İslâm ülkelerinden esintiler” perdesinde getirilen kızlı-erkekli raks grupları “folklor” diye oynatılıp bir dizi lehviyat sergileniyor.
Özetle, yabancıların bile âileyi ve gençliği tahribinden yakınıp yasakladıkları, milletin mânevî kültür yapısıyla, âile mahremiyetiyle uyuşmayan çarpık görüntülerle körpe zihinleri zehirleyen “dizi filmler”le medyatik tahribata sinsi bir “Ramazan eğlenceleri” savrulması eklendi, ekleniyor…
ŞOV, ŞENLİK VE ŞÖLENLERLE DEJENERE!