Gündemin en baş garabeti, terör ve şiddetin arttığı karambolda
ülkenin alelacele yeniden seçimle siyasî karmaşaya itilmesi.
Olup bitenlerden, krizin Cumhurbaşkanı’nın ve telkiniyle AKP
yönetiminin seçimde tecelli eden millî irâdeyi yok saymasıyla âdeta
sırıtıyor.
Tezgâh, Erdoğan’ın MİT Müsteşarı aracılığıyla İmralı’da müebete mahkûm terör örgütü lideri Öcalan’la “başkanlık” üzerinde kurulmuştu. Cumhurbaşkanı’nın, “seçim mitingleri”nde 400 milletvekili istemesinin sebebi buydu.
“Hesâb”a göre, HDP’nin yüzde 10’luk seçim barajını aşamamasıyla AKP’ye tek başına iktidarın ötesinde bir vekil sayısıyla Erdoğan’ın başkanlığı için Anayasal değişiklikle düğmeye basılacaktı.
Ne var ki, bununla yetinmeyen Erdoğan, Başbakan Yardımcısı ve iktidar partisi temsilcilerinin imzaladığı 28 Şubat’taki “Dolmabahçe muhtâbakatı”nı tanımamasıyla başlayan vetirede sırf “milliyetçi oylar”ı devşirme adına yeniden kutuplaşma politikasını ateşledi.