Fırat Kalkanı Hârekâtı’nda son günlerde peşpeşe beşten fazla şehidin verilmesiyle IŞİD militanlarının Cerablus, Rai ve El Bab bölgelerine yönelik roketli ve havanlı saldırılarında bugüne kadar şehid olan asker sayısı 19’a ulaştı.
Başbakanlığın talebiyle daha baştan “yayın yasağı” getirilen son saldırılarda dikkatli ve temkinli bir dil kullanan Genelkurmay, Suriye’yi suçlarken, Başbakan “Belli ki Türkiye’nin Suriye’deki mücadelesinden rahatsız olanlar var; mutlaka cevabı verilecek ve bedeli ödetilecek” diyor.
Öncelikle nasıl bir “cevap” verileceği merak konusu. Gerçekten, Ankara’nın tanımadığı ve her fırsatta devrilmesini istediği Şam yönetimine nota mı verilecek? Yahut ekonomik yaptırımlar mı uygulanacak? Ya da uluslar arası mercilere mi şikâyet edilecek? Yoksa zaten Suriye topraklarında asker bulunduran Türkiye bu ülkeye “askerî müdahale” tehdidini mi savuracak?
Görünen o ki, Suriye’nin arkasında işbirliği yaptığı Rusya’nın olmasından hareketle Ankara ile Moskova arasında “uçak düşürülmesi”ne benzer yeni bir krizin eşiğinden dönülmüş.
Sormak lâzım; hani, Türkiye’nin terörle mücadele için Suriye topraklarında bulunmasına dair Rusya aracılığıyla Şam yönetimiyle -el altından- “gizli mutâbakat”a varılmıştı?