Rusya Büyükelçisi’nin Ankara’da bir suikastla katlinin ertesi gününde, Türkiye, Rusya ve İran dışişleri ile savunma bakanlarının “Suriye mutâbakatı”yla yanlış hesap bu kez Moskova’dan döndü.
Gerçek şu ki, ABD ve İngiltere’nin başını çektiği savaş koalisyonunun işgaliyle iki milyona yakın insanın öldürüldüğü, nüfusun üçte birinin yurtlarını terkle perişan olduğu Irak’ın mezhebî - etnik kotalarla üçe bölünmesi acı akıbetinden sonra iç savaşla kargaşanın sürdüğü Suriye’de de aynı tuzak kuruldu.
Bunun içindir ki, Ankara, çoğu küresel güçlerin taşeronluğunu yapan silâhlı örgütlerle işbirliği yerine, Suriye’nin barış ve istikrar içinde yönetilen bir ülke olarak amansız iç savaşa sürüklenmemesi için siyasî bütünlüğüne çalışmalıydı. 911 kilometrelik Suriye sınırının güvenliğinin sağlanmasına, toprak bütünlüğünün korunmasına çabalamalıydı.
Suriye’nin kuzeyinde, Kuzey Irak’takine benzer “Rojova / Batı Kürdistan koridoru” oluşturularak parçalanması gayretine engel olmalıydı.