On bir kişinin katledildiği on beş yaralının olduğu Sultanahmet’teki canlı bomba saldırısının ardından Ankara’da toplanan Güvenlik Toplantısından sonra yanına İçişleri Bakanı ile Sağlık Bakanı’nı alıp hükûmet adına ilk açıklamayı yapan Başbakan Yardımcısı ve hükûmet sözcüsü Numan Kurtulmuş, saldırının “Suriye’deki savaşın yansıması olduğu” tesbiti oldukça çarpıcı.
Soru almadığı açıklamasında, terörün ve teröristin dini, mezhebi, meşrebi, itikadı, siyasetinin bulunmadığını, “falancaya göre iyi, falancaya göre kötü teröristin” olamayacağını belirten hükûmet sözcüsünün, “Bu saldırının, Suriye’de beş yıldır devam eden iç çatışmanın ve devamındaki vekâlet savaşlarının Türkiye’deki bir yansıması olduğu” sözleri, beraberinde birçok istifhamı getirdi.
İki hafta önce de Suriye’deki olayların önce iç savaş olarak başladığını, ardından onlarca farklı terör örgütünün, birtakım bölgesel ve küresel güç olma iddiasındaki taraflarca desteklendiğini, böylece vekâlet savaşlarının son derece acımasız ve kanlı bir safhaya geldiğini ifade eden Bakan, daha önce de Müslüman komşu Suriye’deki iç savaşta ‘vekâlet savaşları’ felâketine yürütüldüğüne dikkat çekmişti.
“Suriye’deki yüzlerce farklı silâhlı örgütün arkasında başka ülkeler var, oradaki güçlerini örgütlerle kuvvetlendiriyorlar. Suriye krizinde bölgesel ve büyük güçlerin doğrudan müdahale edebileceği ‘üçüncü safha’ya geçilmiştir. Ülkede 15-16 ülkenin fiilen ordusu, askeri var; Suriye semalarında çok sayıda ülkenin uçakları uçuyor, isteyen istediği yeri vuruyor kırıyor. Doğu Akdeniz, rakip gemilerin birbirine teğet geçtiği ‘savaş gölü’ haline getirilmek üzere” demişti.
Kısacası, bizzat hükûmet sözcüsünün yakınmasıyla Irak’tan sonra 911 kilometrelik sınırı bulunan Suriye de, ecnebilerin operasyonlar yaptığı belâ ve bataklığa komşu olduğu kaydedilmişti.
Garip olan, bizzat hükûmet sözcüsünün ifâdesiyle, Türkiye’nin küresel mihraklardan pompalanan iç savaşa kargaşa ve kaosuna bulaştığının örtülü ikrar edilmesi. Ankara’nın, hegemonya ve bölgedeki enerji kaynaklarını sömürme hesâbındaki emperyal global güçlerin tezgâhladığı komploya gelmesi.