Daha referandum tarihi ve takvimi açıklanmadan, değişiklikleri
insaf ve iz’anla tahlil yerine, toplumu kutuplaştıran tahrikli,
riskli polemik ve çarpıtmalarla bir dizi ithama başvuruluyor.
Başbakan’la Bahçeli’nin partilerinin grup toplantısında, terör
örgütlerini tek tek sayıp, “Terör örgütleri ‘hayır’ dediği için
‘evet’ diyoruz” çıkışıyla, muhalefeti, “terör örgütlerinin kayığına
binmiş durumda” ithamını tekrarlamaları çarpıcı çarpıklığı açığa
çıkarıyor.
Oysa, iktidar sözcülerinin ve “iktidara ilişik medya” kalemşorlarının “FETÖ” dediklerinin, 12 Eylül 2010 referandumunda “mezardakileri bile kaldırıp ‘evet’ oyu verdirmeli!” çağrısıyla “evet” propagandasında canhıraş çalıştıkları mâlûm.
Ne var ki, daha önce kendi tâbirlerince “FETÖ’cü Emre Uslu’nun Amerika’dan ‘evet’ demesi” görmezden gelinirken, bir dizi manipülasyon türetiliyor, cerbezelerle konu saptırılıyor.
“PKK da ‘hayır’ diyor” yaygarasıyla milyonlarca vatandaş peşinen töhmet altında bırakılarak, “meleği şeytan, şeytanı melek yapan çirkin siyaset”in “fenâ neticesi” yeniden sahneleniyor…