Yeni yılın ilk saatlerinde çoğu Arap ülkelerinden 25’i yabancı
uyruklu 39 kişinin katledildiği, hâlen 4’ü ağır 60’tan fazla
yaralının verildiği gece kulübü saldırısıyla süren varta, terörle
mücadelenin salt silâhlı yöntemlerle başarılmayacağını bir kez daha
açığa çıkarıyor.
Bu vetirede güvenlik uzmanları, açık açık “Türkiye’nin çok zamanlı,
çok katmanlı, çok aktörlü ve çok amaçlı ‘yeni nesil asimetrik bir
savaş’ın etkisine girdiğini” belirtiyorlar.
Gerçek şu ki, baştan beri Türkiye’nin korktuğu başına geliyor.
Her defasında olduğu gibi yine “terörün vahşet ve cinâyet olduğu, kökünün kazınacağı” tekrarlandı, tekrarlanıyor. “Türkiye’yi istikrarsızlaştırıp kaos ortamını hedeflediği”nden şikâyet ediliyor. “Farklı terör örgütlerinin ülkede arttığı” demeçleri verilerek yine güvenlik toplantıları yapılıyor, yine “istihbarat zâfiyeti”nden, “yeni yapılanma”dan, “yeni güvenlik konsepti”nden bahsediliyor.
Ne var ki bütün kınamalar ve lânetlemeler, yakınmanın ötesine geçmedi, geçmiyor. Zira terör operasyonlarından sonra, sayıları verilerek onca “teröristin etkisiz hale getirildiği” açıklamalarının terörü bitirmediği, öldürmekle “terörün kökünün kazınmadığı”, bataklığın kurumadığı bir defa daha açığa çıkıyor.
100’DEN FAZLA CANLI BOMBA!