Partilerin ardı ardına seçim bildirgelerini açıkladığı seçim sath-ı mâilinde garip provokasyonların devam etmesi, seçimlere dönük komplo endişelerini arttırıyor.
Provokasyonlu sürece, evvelâ Burkin Elvan dosyasında sona yaklaşan savcının “Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük ve güvenli adliyesi”nde sâbıkalı iki militanca rehin alınıp katledildiği günde, Emniyet Müdürlüğünün yine aranan bir teröristçe saldırıya uğraması ve akabinde mahkemenin “meczup” dediği birinin iktidar partisinin Kartal ilçe binasının penceresine çıkıp üzerinde Zülfikar çizilmiş bayrağı sallamasıyla ivme kazandırıldı.
Bir yerlerden düğmeye basılmışcasına muhtelif partilerin binalarına saldırılarla kışkırtmalar sürerken, Ağrı Diyadin’deki “çatışma”nın “tertip” olduğuna dair istifhamlar derinleşiyor.
Zira özellikle “askerlerin çatışma bölgesinde terk edildiği” tepkilerine karşı Genelkurmay’ın askerleri kurtaran vatandaşlara teşekkür etmesi “kirli senaryo”ya dair soru işâretlerini çoğaltırken, “çözüm süreci”nin bir defa daha rafa kaldırıldığı, karşılıklı suçlamalarla adeta deklare edildi.