Kamuoyunun partilerin aday listelerine yoğunlaştığı seçim
sürecinde skandal rehine olayındaki garabetler dikkat çekici.
Öncelikle, savcının cenâzesiyle beraber iki teröristin öldürüldüğü
skandal rehine olayına, yüzleri açık teröristlerin kimliklerinin
tesbitinin saatlerce sürmesi, odanın duvarının fünye patlatılarak
yıkılması üzerine savcının teröristlerce vurulması, internetin
kesilmemesi, üç dakikada bitmesi gereken operasyonun 20-25 dakika
sürmesi soru işâretlerini arttırıyor.
Asıl garabet, hapisten yeni çıkmış aranan bir teröristin silâh ve bombalarla binaya girip rahatlıkla sözde en iyi korunan adliyeye girip koridorlarında serbestçe dolaşması.
Ancak “içeriden silâh sesleriyle müdahale edildiği” iddiasına mukabil, en son gelen “emir” üzerine fünyeyle kapının patlatılmasına karşı teröristlerin “Uzaklaşın, yoksa öldürürüz” diye bağırmalarına rağmen bu kez kapı yıkılmak istenince içeriden bir el silâh sesinin geldiği ve âletle kapının kırılarak içeriye kurşun yağdırıldığı yönündeki iddialar, “rehine operasyonu”ndaki başarısızlığın ipuçlarını veriyor…