Tam da ziyaret öncesi Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve MİT Müsteşarı’nın ABD’ye gidip “ön hazırlık heyeti” olarak mevkidaşları ile temaslarda bulundukları sırada Ankara’dakilerin bütün ısrarlarına rağmen Trump yönetiminin bu kararı, Washington’un Ankara’yı kaale almadığını açıkça ele veriyor.
Her ne kadar Amerikalı yetkililer, “Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alacağız, endişelerini gidereceğiz” deseler de, Trump’ın YPG’yi silâhlandırması gerçek niyeti açığa çıkarıyor.
Aslında ABD’nin “IŞİD’le mücadele” paravanında YPG’ye, Rakka operasyonunda kullanmak üzere, gece görüş dürbünleri, kurşun geçirmez çelik yelekler ve çelik kasklar, iletişim cihazları, lazer güdümlü ve otomatik silâhlar, teçhizat ve mühimmat vermesi, ABD’nin Rakka operasyonunu YPD/YPG ile yapacağının açık mesajı.
SİYASÎ ÇÖZÜMÜ ISKARTAYA ÇIKARTIR
Tesbit şu ki, Ankara’dakiler “stratejik düzeyde önemli ortak” dedikleri ABD’yi ikna etmiş değiller. ABD, Fırat Kalkanı Harekâtıyla El Bab’ın alınmasından sonra verdiği “PYD/YPG Menbiç’te kalmayacak, Fırat’ın batısına çekilecek” sözünü yerine getirmedi. Dahası Türkiye’nin desteklediği, Cerablus–El Bab arası belli bir bölgede sıkışan Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) daha da ileri gitmesini engelledi.
Peşinden gelen bu emr-i vaki ile, on binlerce silâhlı militanın, en az on dört bin canlı bombanın sivil halka karıştığı ve bir Arap şehri olan Rakka’ya YPG militanlarını sokmaya çalışması, Suriye’deki iç savaş, kargaşa ve kaosu arttırır.
Tıpkı beş yüz bin Türkmen’in yaşadığı bir Türkmen şehri olan Kerkük’ün Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi tarafından yüz binlerce Peşmergenin buraya göç ettirilerek demografik yapısının değiştirilmesiyle etnik ve mezhebi ifitirak fitnesinin ateşlenmesinde olduğu gibi “Rakka’nın IŞİD’den kurtarılması” perdesinde bölgeye yeni tefrika, fitne ve çatışma tohumları ekiliyor.
Görünen o ki Trump yönetimi, Türkiye’nin itiraz ve kayıtlarını ciddiye almıyor. Ankara’nın “PKK’nın Suriye kolu’-‘PKK’dan farkı yok” dediği, “terörist” olarak kabul ettiği PYD’nin askerî gücü YPG’nin Rakka operasyonundan uzak tutulması talebini nazara almaması, Ankara–Washington hattında yeni kırılmalara sebebiyet veriyor.
Ve Suriye’deki derin tuzağı daha da derinleştiriyor.