AKP’nin artan “Atatürkçülük meyli”ni, “Sayın Cumhurbaşkanı, yükselen dalgayı görüp Atatürk’ü ön plâna çıkarma gereği duydu” diye “2019’da yüzde 50 artı 1” için “Kemalist oylara yönelmek” hesâbına hamledip, “normalmiş” gibi saçma sapan tevillere saptırılırken, “iktidara iliştirilmiş” medyada, Türkiye’nin ihtiyacı olan demokrasiyi, hukuku ve hürriyetleri ihya yerine, daha da ileri gidilen “Atatürkçülüğün tahkimi” ve “taşeronluğu” garabetleri sergileniyor.
Tıpkı seçilmiş belediye başkanlarının hukuka aykırı olarak tâlimatla tepeden görevlerinden alınmalarının “başarıya odaklanmak ve sırf seçimleri kazanmak” çarpıklığına başvurulması garabetinde açığa çıktığı gibi.