Referanduma sunulması beklenen “cumhurbaşkanlığı sistemi”ne dair
Anayasa değişikliğinde yapılan yanıltmalardan biri, “yargının
bağımsızlığı ve tarafsızlığı” iddiası. Oysa yüksek yargı, tek
başına cumhurbaşkanının ve siyasî iktidarın uhdesine veriliyor.
Evvelâ, hâkimlerin ve savcıların âmiri konumundaki Hâkimler ve
Savcılar Kurulu’nun (HSYK) “yüksek” niteliği alınarak “Hâkimler ve
Savcılar Kurulu” (HSK) adıyla yeniden yapılandırılıyor. Kurulun üye
sayısı 22’den 13’e, daire sayısı 3’ten 2’ye düşürülüyor. Ve buna
göre, daha önce HSYK’nın 22 üyesinden 6’sını belirleyen
cumhurbaşkanı, “yeni sistem”le başkan dahil 13 üyelik kurulun 6
üyesini doğrudan belirliyor.
Bütün demokratik ülkelerde olduğu gibi hukuk devletinin temel şartı olan yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı adına Adalet Bakanı ile müsteşarının kuruldan çıkarılması gerekirken, cumhurbaşkanının atadığı her iki üyenin ismin tabiî olarak kurula başkan ve başkan yardımcısı olmasıyla yargının en üst idarî kurulun yarısına yakını otomatikman cumhurbaşkanının uhdesine veriliyor.