Garip olan, öteden beri halka karşı MGK’nın işleyişinin
demokrasiyle bağdaşmadığını söyleyip vesâyete itiraz edenlerin,
“devletin gizli anayasası”nı olmayacağını belirtenlerin, MGK ile
MGSB’de “iç düşman” ve “ulusal tehdit”i dercetmeleri.
Bir yandan “kırmızı kitap”tan ‘irtica’nın çıkarıldığı” propagandası
yapılırken, diğer yandan güncellemeyle “din istismarı” ve “aşırı
dinî örgütler” “tehdit” olarak yerine ikame edildikten sonra bu kez
“paralel yapıyla mücadele” paravanında bir cemaat üzerinden bütün
dinî cemaat, tarikat ve grupların izlenip fişlenmesine ve
engellenmesine kapı açılması…
Önce Başbakanlık Uygulamayı Tâkip ve Koordinasyon Kurulu’nun bakanlıklara ve devlet kurumlarına gönderdiği “eylem plânları” konulu resmî yazışmaları ve birimlerin “geri bildirimler”iyle topyekûn tâkibat ve uygulamalar yapıldığı resmî belgeleriyle ortaya çıktı.
MİT raporlarıyla başta “Nurcu gruplar” olmak üzere birçok “dinî grub”un “iç düşman” kategorisinde “birinci düşman” olarak ele alınıp, çalışmaları “yıkıcı faaliyetler” kapsamında “terör örgütlerinden de öncelikli ele alınarak birinci derecede tâkip edilmesi” tamim edildi.