15 Temmuz hâdisesinin ardından 21 Temmuz 2016’da ülke genelinde
ilân edilen Olağanüstü Hal (OHAL) rejimi, Kanun Hükmünde
Kararnâmelerle (KHK) temel hak ve hürriyetlerin gasbına,
haksız-hukuksuz ihraç ve tutuklanmalara, vatandaşların maddî ve
mânevî emekleriyle oluşturdukları on bini bulan firmaların -
fabrikaların, iş yerlerinin kapatılmasına yenilerini ekleniyor.
Bizzat iktidar sözcülerince “üç ay, belki de daha kısa sürede
kaldırılacak” teminatı verilen, lâkin beş kez uzatılıp on yedi
aydır devam ettirilen ve seçimlere kadar uzatılacağı sinyali
verilen OHAL KHK’larıyla, şimdiye kadar 111 bin 598’e varan kamu
görevlisinin işlerinden atılması, binlerce öğrencinin ilişiğinin
kesilmesi, aralarında on yedi bini kadın ve 700’den fazla bebeğin
olduğu 50 bini aşan tutuklamalarla ağır mağduriyetler daha da
arttırılıyor.