Dünyanın jandarması ABD, ‘Çılgın Donald’ liderliğinde giderek ‘hakiki rotasını’ tutturuyor. Beklendiği gibi Donald Trump’ın dünyaya vaatlerinin 180 derece zıttına gitmesi 100 gün sürmedi. Trump, “Önceliğimiz IŞİD” demişti, şimdi IŞİD’le savaşan Esad için “Sonu geldi” buyuruyor. “Rusya ile işbirliği istiyorum” demişti, şimdi Moskova’ya “Tarafını seç” ültimatomu çekiyor. “NATO’nun modası geçti” demişti, şimdi “NATO’nun modası geçmedi” görüşünde. “Çin kur manipülatörü” demişti, şimdi “Çin kur manipülatörü değil” diyor. Ve bu sayede ABD müesses nizamının hiç hazzetmediği ‘Çılgın Donald’ ‘stratejik fırsata’ dönüşüveriyor.
***
Dünyada türlü kitle imha silahını savaş alanında kullanmış olan
hangi ülkedir? Balık hafızalar bile Hiroşima’daki nükleer,
Vietnam’daki kimyasal ve biyolojik, Irak’taki uranyumlu silahlarını
kimin kullanmakta beis görmemiş olduğunu
bilir. Saddam’a İran’ı vursun diye yakılan
‘yeşil ışıkla’ gerçekleşmiş Halepçe katliamında dönemin ABD
yönetiminin payını da bilen bilir.
Hal böyleyken, ‘Çılgın Donald’ liderliğindeki ABD; Britanya ve
Fransa’yı yanına alıp uluslararası bağımsız, tarafsız ve şeffaf
soruşturmaya gerek görmeden Suriye’yi hedef tahtasına oturttu bir
kere. Siyasi çözüm için Astana ve Cenevre süreçleri baltalanırken,
artık “rejim değişikliği” için her yol mubah görülecek
demektir.