Avrupa Birliği projesinin üç temel kültürel sacayağı bulunur. Yunan uygarlığı, Hıristiyanlık ve aydınlanma... Yani Yunanistan dediğimiz, Avrupa uygarlığının beşiği addedilen memleket. Bugün o beşik Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı’nın ardından üzerine kurulduğu birlik, barış, istikrar, refah, demokrasi ve dayanışma gibi temel değerlerini sallamakta.
***
Yunanlar geçen hafta AB-IMF’nin yeni kurtarma paketini yüzde
39’a 61 gibi ezici bir oranla geri çevirdi. Küresel mali krizle
birlikte beş yıldır içtikleri acı ilacın benzerinin iyileşmelerini
sağlama olasılığı bulunmazken, bu tercih bir bakıma çaresiz bir
arayışın ve sisteme güvensizliğin tezahürüydü.
Şimdi SYRİZA hükümetinin uzlaşma ile Avro’da kalma arzusunun ilk
tezahürü olarak AB-IMF’yi beş aydır zorlayan Maliye
Bakanı Yanis Varoufakis feda edildi.
Kâfi gelecek mi? Hiç sanmam. En başta Avrupa Merkez Bankası, Yunan
bankalarının likidite sorununa derman olmazsa ülke Avro bölgesinden
çıkmak (Grexit) ve kendi parasını basmak zorunda kalabilir. Bu da
ekonomiyi kurtarmayacak.
***
Acıklı olan yaşananlara sistemik krizi sorgulamadan yükselen “oh
olsun” tepkisi. Maalesef Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek’in açıklamasına verilen tepkiler Türkiye’de de
eksik olmadığını gösteriyor.
Yunanistan’da, AP Başkanı Martin Schulz’un
BBC ekranından üzgün bir ifadeyle dile getirdiği gibi bir “insani
kriz” yaşanıyor. Ve bir Alman Sosyal Demokrat’ı olan Schulz
“dayanışma” yerine seçilmiş hükümetin gidip yerini teknokrat
hükümetin almasını deva olarak sunabiliyor. Schulz böyle derse
neoliberal politikaların mimarları neler der!