Türkiye’de bizler siyasal İslamcı zihniyetin ‘Ortadoğu
soslu doludizgin faşizmini’yaşamaya başlarken çok uzak olmayan
bir gelecekte esin kaynağı niyetine dahi başımızı kaldırıp
bakabileceğimiz bir Avrupa kalmayabilir. Şaka değil. Bambaşka bir
dalga geliyor ve altında kimin, nasıl kalacağı meçhul…
İmparatorluk mirasçısı, Avrupa kuşkucusu Britanya’da ahali yarın
sandık başına gidiyor. Brexit’i oylayacaklar; yani bir ayaklarını
zaten her daim dışarıda tuttukları AB üyeliğinden tümden çıkıp
çıkmamayı…
Yaşlı Kıta’da da ‘Donald
Trump vakasıyla’ nasıl başedeceğini bilemeyen
Transatlantik’in ötesinde de nefesler tutuldu. Zira bu, iki dünya
savaşının küllerinden yoğrulmuş ‘barış, refah ve entegrasyon’
temalı Avrupa projesinin çöküşünün başlangıcı olabilir.
***
Anketler bıçak sırtında. Geçen hafta İşçi Partili AB yanlısı
kadın siyasetçi Jo Cox’un öldürülmesi bile
durumu pek değiştirmiş görünmüyor. 2013’te seçim kazanmak uğruna
Brexit kararı almış Başbakan David Cameron,
halkından ‘ricacı’. AB’nin ileri gelenleri yalvar
yakar, “Bizimle kalın, size
ihtiyacımız var” diyorlar.
Çizilen senaryolarda yok yok: Cameron’un derhal istifası,
İskoçya’nın ikinci kez bağımsızlığı zorlaması, Kuzey İrlanda
barışının çöpe gitmesi, resesyon, küresel ekonominin dahi
etkilenmesi…