Neye niyet neye kısmet.. Amerika’da 2016 başkanlık seçiminin Demokrat adayıHillary Clinton’ı “vurmak” girişimi nelere kadir oldu. Muhafazakâr sivil toplum kuruluşu Judicial Watch’un Bilgilenme Yasası çerçevesinde açtığı dava sayesinde yayımlanan Pentagon belgesinden söz ediyoruz...
Belge, Suriye’de başından beri rejim değişikliği için radikal İslamcılara yatırım yapan ve burnumuzun dibinde IŞİD ucubesi “hilafet” devleti yaratan Batılı güçler ile Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın stratejisini ortaya seriyor. ABD yönetimi olacakları isabetle öngörmüş, kendince faydalanmaya çalışmış.
Hiç şaşırtıcı değil elbette. Yine de ABD hükümet belgesi olarak kayıtlara geçmiş oldu. Kuvvetle muhtemel ki 21. yüzyılda bölgeye radikal İslamcı tohumların kimler tarafından nasıl ekilip büyütüldüğüne dair başka belgeler göreceğiz…
***
Türkiye’de sağ olsun Hürriyet’in Washington temsilcisi arkadaşımız Tolga Tanış“Türkiye-ABD ilişkilerinin seyri” vurgusuyla aktardı. (Belgenin aslı http:// www.judicialwatch.org/document-archive/pgs-287-293-291-jw-v-dod-and-state-14-812-2/) İki ülkede de ana akım medyada pek az ilgi gören 7 sayfalık belgeden öğrendiklerimiz şunlar:
•ABD’nin Libya Büyükelçisi Chris Stevens ve üç elçilik çalışanı, 11 Eylül 2012’de Clinton’ın iddia ettiği gibi öylesine gelişen bir baskında öldürülmedi. Bu, NATOKaddafi’yi devirdiğinde Trablus’a konan İhvancılar sayesinde rahatça faaliyet gösteren radikallerin işiydi.
•ABD istihbaratı, Libya’da gasp edilen silahların Suriye’deki İslamcılara “çimento yüklü gemi” yalanıyla taşındığını tespit etti.
ABD istihbaratı şunları öngördü: