Suriye’de Astana/Cenevre süreçleriyle ittir kaktır siyasi çözüm
arandığı bir sırada, yine ‘kimyasal silah faciası’ ile karşı
karşıyayız. 2013’te Şam/Guta’dakini andıracak şekilde bu kez
İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun’da 20’si çocuk 80’in üzerinde insan
can verdi. Herkes yürek paralayıcı görüntülerin perde arkasını
anlamaya çalışıyor. ‘Ne zaman, nasıl oldu, fail kim’ sorularına
yanıt arıyor.
Bağımsız soruşturma yürütülebilirse eğer, hakikatleri öğreneceğiz.
Elimizde sahadan çelişkili bilgiler ve açıklamalar var. Bir de
siyasi, askeri ve diplomasi cephesindeki olgular.
Önce saha ve açıklamalar:
• Muhalifler saldırıyı Rusya veya Suriye’nin düzenlediğini
söylüyor.
• ‘Saldırı’ haberi Reuters tarafından, Londra’daki muhalif
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) dayanarak saat 06.45 gibi
duyuruldu. Ajans SOHR’da bulunmasa da ‘Rus uçaklarından’ söz etti.
Rus Savunma Bakanlığı saldırıyı yalanladı. Suriye ordusu bölgede
silah deposuna 11.00-11.30 gibi saldırı olduğunu duyurdu.
• Suriye’nin olasılıkla sığınakdelici S13 füzeleri kullandığı
belirtiliyor. Görgü tanıkları dört füze ateşlendiğinden söz ediyor.
Suriye cephesi SU22’nin kimsayalla yüklenemediğini
söylüyor.
• Hangi kimyasalın kullanıldığı henüz netleşmedi. Klor ve
sarin gazı iddiaları var. Beyaz Miğferler’in olay yerinde gaz
maskeli ve elleri çıplak görüntüleri var. Tanıklıklarda ‘bir
kokudan’ söz edildi. Sarin gazı ise ‘kokusuz’. Ancak birden fazla
bileşen olabilir.
• Rusya/Suriye tarafı ilk açıklamada vurulan yerde kimyasal
depolanmış olabileceğini duyurdu. El Kaide’nin kimyasal silahları
olduğu BM uzmanlarınca da açıklandı. Daha önce El Kaide’ye mal
edilen Han el Ansel’e BM denetçilerinin sokulmaması şüphe
yaratıyor.
• Muhaliflere göre Suriye kurbanlar taşınırken hastaneyi de
vurdu. Halep ve pek çok yerde cephaneliğe çevrilmiş okul ve hastane
görüntüleri var.