Beyin damarlarına ne kadar kan gittiğini kestiremediğimiz bir
yandaş yazar başlık atmış; “Türk Julian Assange’ı Can Dündar”
diye…
Assange’dan söz
edince Bradley Manning’i
anmamak olmaz elbette. Öyle de yapmış. Dünyanın süper gücü ABD’nin
Afganistan, Irak gibi ülkelerdeki “kirli
çamaşırlarını” ifşa eden Wikileaks sızıntılarını mümkün kılmış
isimleri kendine örnek bellemiş. Sonra da çürük elmalarıyla çürük
armutlarını toplamaya kalkışmış...
Diyor ki “Küçük”; Assange ve Manning’in
başına ne
geldiyse, Can Dündar’ın
da gelmeliymiş: “Devlet sırrını ortaya saçıp, ülkenin
seçilmişlerini Lahey Adalet Divanı’nda yargılamak
isteyenler bunun bedelini ödemek zorunda” buyurmuş. Sonra
da “paralel evrenlere” geçivermiş.
Kimdir bu “diline yakışmayan” şahsiyetler önce
anımsayalım...
Jullian Assange artık bütün insanlığa mal olduğu üzere Wikileaks
internet sitesinin kurucusu, hacker ve aktivist. Henüz çerçevesini
çizemediğimiz yeni çağın yurttaş gazeteciliğinin en parlak
örneği. Bush yönetiminin kirli terörle
savaş yıllarında Guantanamo Üssü’ndeki kötü muameleler, Afganistan
ve Irak savaşlarındaki sivil katliamları bilmemizi sağlayan isim.
Assange, Avustralyalı. ABD yönetimi kendisini Amerikan ordusunun
mensubu ve istihbarat analisti Bradley Manning’in gizli belgeleri
sızdırmasındaki rolünden ötürü sorgulamak istiyor. Başına bir sürü
çorap örüldü, 7 Aralık 2010’da hakkındaki pek şüpheli tecavüz
iddialarıyla ilgili gönüllü ifade vermeye gittiği Londra’da, İsveç
tarafından hakkında yakalama emri olduğu gerekçesiyle tutuklandı.
Kefaletle şartlı tahliye edildi. 21 Haziran 2012’den beri sığındığı
Ekvador’un Londra Büyükelçiliği’nde yaşıyor...