Ağaç da, park da, çerçöp de hayat/ memat meseleleri. Ama en
baştan söyleyelim, Beyrut’taki “Kokuştun” (You Stink) hareketinden
“Arap Baharı” da Gezi de çıkarmak zor. Lübnan’ı
bilen çıkarmaz. Belki başka bir şey çıkar. Beş senedir kapısında
sıcak savaş yaşanan, mezhebi fay hatlarıyla bölünmüş, nüfusunun
dörtte birine ulaşan sığınmacı akını yaşamış, idari sistemi
segregasyona dayalı bir Arap ülkesinin siyasilerinin, demokratik
hareketliliğe en azından zihin dünyasının bizimkilerden daha açık
olabildiği…
İzah edelim.
***
2 milyon nüfuslu Beyrut bir aydır kokuyor. Sebebi başkentin
güneyinde dolup taşan Naameh çöplüğünün 17 Temmuz’da civar ahalinin
protestoları eşliğinde kapatılması, çöp toplama şirketi Sukleen’le
kontratın dolması ve alternatif bulunamaması… Yaz sıcağında
maskelerle dolaşan Beyrutlular, kendi çöplerini yakıp toksik
bulutlara yol açıyor, UBER servisine çöp toplattırıp dağı tepeyi
çöplüğe çeviriyor. Sağlık BakanıWael Abu Faour’un
ifadesiyle “ülke sağlık felaketinin eşiğinde”.
Sabır öyle taştı ki onyıllar sonra ilk kez yolsuz siyasi elitine
karşı, mezhepler ötesi birlik sergilendi. Protestoların başını
çeken “Kokuştun” isimli grubun parlamentoya yürüme amaçlı barışçı
eylemi ise polis zorbalığıyla bastırıldı. Göz yaşartıcı gaz,
tazyikli su, plastik mermi, coplama... Onlarca insan yaralandı,
gözaltına alındı.
***