Türkiye’nin A, B, C, D.. ve dahi Z planlarının olmadığı aşikâr da, Suriye’yi yitirmekte olan ABD’nin B planı iyiden iyiye görünür oldu. Musul’la birlikte...
Böylelikle ‘darbe dinamiğinin’ tetiklemesiyle sahalara ‘bir ABD, bir Rusya ile dirsek teması’ eşliğinde dönen Ankara da ‘yüreğinden geçenleri’ daha yüksek sesle zikredebiliyor. Cumhurbaşkanı geçen hafta ‘sadedi’ bizzat ilan etti: “Musul bizimdi. Tarihe bakın. Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular. Ben tarih dersi veriyorum” ve de “Bu ülkenin sınırlarını gönüllü kabul etmiş değiliz.”
Sorun şu ki, mevzunun Suriye ayağı boşta. Halep, Rakka, Deyr ez Zor şimdilik ‘başka bağlamlarda’ zikredilmekte. Sebepsiz yere değil elbette. Artık meselenin Irak ve Suriye ayaklarına daha fazla birlikte bakmak gerekli hale geliyor.
***
ABD yönetimi; ‘rejim değişikliği’ ve ‘daha işlevsel parçalar’ tesis
etmek açısından sahada verim alamadığı cihatçı gruplar yüzünden
Suriye’yi ‘yitirmek’ üzere. Bu sebepten Vahhabi/militan Selefi
Körfez destekli ‘demokrasi mücadelesinin’ yaratmış olduğu kanlı bir
savaşta, ‘bomba yerine karanfil atılmasını’ salık verebilecek
türden ‘insani’ temalardan gidilmekte. Nafile tabii. Obama’nın
isabetle ‘fantazi’ gördüğü ‘ılımlıların’ Halep’te El Kaide’den
ayrılmayı reddetmeleri de, ‘sivilleri kalkan’ etmeleri de göze
giriyor.
***
Hal böyleyken uzun süredir hazırlanılan Musul operasyonu devrede.
En başta ABD başkanlık seçimine uzanan süreçte ihtiyaç duyulan
‘barut’. Irak ordusu, Peşmerge güçleri, Sünni aşiretler ve Şii
milislerin on binlerce güçle giriştiği operasyonda Türkiye daha
sınırlı bir işlevle kendisini ‘dahil ettirdi’. Musul üç koldan
sarıldı. Dördüncü kol açık. KDP’li yetkililer isabetle buyuruyor:
“Musul’dan çıkıp Suriye’de Rakka’ya, Deyr ez Zor’a geçebilsinler
diye”...
Musul temizlenirse, ‘Iraklı milislerin de eli armut toplarsa’, tüm ‘halifelik ordusu’ Suriye’ye yönlendirilmiş olunacak. Bu hat ABD’ye Suriye’de ‘doğrudan operasyon’ için gerekçe sağlayacakken, Palmira’nın doğusundan itibaren açılabilecek alan da cabası. Suriye’de ‘kontrollü kaosun’ temeli sağlamlaşacak. Artık karadan Türkiye ve vekil güçleri mi, yoksa Kürtlerin öncülüğündekiler mi üzerlerine salınır diye ‘papatya falları’ açabileceğiz. En iyi ihtimalle Irak ve Suriye toprakları üzerine ‘başedilebilir’ bir Sünni entite oturtuncaya kadar, deyip duruyoruz kaç zamandır...